Randevu Alın

Bana bir şeyler oluyor… Herhalde ölüyorum.

( Bir panik atak hikayesi )

Sabah her zamanki gibi saat 6:30’da çalar saatin zili ile uyandım. Daha önceki günlerde olduğu gibi biraz yatağımda oyalandım.

Son zamanlarda iş yerinde yaşadıklarım biraz yormuştu. Yeni gelen müdür yardımcısı kendini ispatlamak için bizden, özelliklede benden çok şey bekliyordu. Bir günde damdan düşer gibi atanması serviste herkes gibi benim içinde sürpriz olmuştu. Herkes o pozisyona benim getirileceğimi düşünüyordu. Hatta arkadaşlar arasında kutlayanlar bile olmuştu. Lakin beklenmedik bir biçimde başka bir servisten biri atandı. Benden daha kıdemsiz ve daha genç olduğu halde… Hayal kırıklığına uğramadım mı? Tabi ki uğradım ama sadece ben değil eşim ve çocuklarım da bu göreve gelmemi bekliyorlardı. Kimse beni üzmemek için bir yorumda bulunmadı ama ya ben… Kırgınlığımı içime atıp devam ettim. Zaten başka çarem yoktu. Özel sektörde çalışıyordum. Bu işe ihtiyacım vardı. Ne yapabilir, kime şikayet edebilirdim ki.

İsteksizce yataktan kalktım. Banyoya girdim. Duşumu aldım. Giyinip hazırlandığımda mutfaktan karımın demlediği çayın kokusu ve çocukların konuşmaları geliyordu. Bende kahvaltı masasına katıldım. Yeni bir gün başlıyordu. Her sabah olduğu gibi bir yandan kahvaltımızı yaparken bir yandan günlük olaylardan konuşup gülüşüyorduk.

Birden bana bir şeyler olduğunu hissettim. Yüreğim ağzımdan çıkacak gibi oldu. Konuşmalar uzaktan ve boğuk gelmeye başladı. Göğsümde baskı hissi ile tüm vücuduma bir sıcaklık bastı. Lokmamı zorla yuttum. Büyük bir sıkıntı ile nefes alamıyordum. “Allah’ım ne oluyorum?” Sorusu tüm benliğimi sardı. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Bana bir şey oluyordu ama ne olduğunu bilemiyordum. Çok korkunçtu çok korkuyordum. Etrafı algılamamam değişmişti, sanki aklım eskisi gibi çalışmıyordu. Yaşadıklarımı anlamlandıramıyor, bedenime kontrol etmekte zorlanıyordum. Kollarımın bacaklarımın canı çekilmiş gibiydi. Elimdeki çay bardağını zorlukla masaya bıraktım. Hareketlerimi zorla yerine getiriyordum. Algılamam bozulmuştu. Sanki kendimi yavaş çekim filim içindeymiş gibi algılıyordum. Yerimden kalktım, kendimi zorla balkona attım. Belki açık hava iyi gelirdi. Bana bir şey olduğunu gören karım hemen yanıma geldi. Boğazıma bir şey kaçtı zannedip bir bardak su getirmişti. Sudan bir yudum aldım yutamadım. Yüzümü yıkadık. Çarpıntı ve sıkışma hissim giderek artıyordu. Artık bu durumun ölüme giden bir süreç olduğuna inanmaya başladım. Canım çıkıyordu. Ölüyordum. Başka bir şey olamazdı. Korkudan kaskatı kesilmiştim. Kelimeyi şahadet getirmeye çalıştım ama beceremedim. Karım ağlamaya başladı çocuklar donup kaldılar. Artık aklımdaki tek şey bir hastaneye yetişebilmekti. Doktorlar bana yardım edebilirdi. Apar topar aşağı indik. Karım bir yandan elimi tutup bir yandan teselli ediyordu. İyi ki yanımda o vardı.Bir taksi durdurup acilen en yakın hastaneye götürmesini söyledik. Eve yakın bir hastane vardı. Acil servise girdiğimizde beni bir koltuğa oturtup hemen acil doktoruna haber verdiler. Zaman geçmek bilmiyordu. Doktorun gelmesi bana çok uzun geldi.

Yukarda yazılanlar ilk kez yaşanan tipik bir panik atak nöbetini anlatmaktadır. Panik atak vücudumuzda fiziksel bir hastalık olmaksızın yaşanan çok korkutucu bir durumdur. Panik atak görünürde hiçbir neden yokken birden ortaya çıkar. Panik nöbet çarpıntı, sıkışma, terleme, nefes açlığı, akıl karışıklığı şikayetlerin, şiddetli sıkıntı ile birlikte ve aniden başlaması ile oluşur. Hasta bu durumu “ fiziksel zarar göreceği olağanüstü ve korkunç bir durum” olarak algılar. Öleceğini düşünür. Ölüm korkusunun karışması ile şikayetleri artar. Şikayetlerin artması panik atağı şiddetlendirir ve sonrası acilen bir sağlık kuruluşuna yetişinceye kadar devam eden ve hiç unutulmayacak bir dehşet ve korku sarmalıdır.

Prof. Dr. M. Reha BAYAR 25.08.2020

Değişim ilk önce sizden başlar.

Değişim farkındalıkla başlar, eylemle devam eder; dünyanızı değiştirmek istiyorsanız harekete geçin.

[super_form id=”184″]


"Değişim İlk Önce Sizden Başlar"
  • Adres:
    Halaskargazi Cad. Sema Apt. No:119 Kat:3 Daire: 6 Osmanbey / Şişli / İstanbul
  • Telefon:
    0212 230 44 04
  • E- posta:
    info@rehabayar.com

Sosyal Medyada Takip Edin

Copyright © 2016 Psikiyatrist Prof. Dr. Mahmut Reha BAYAR